
Destekten yoksun kalma tazminatı, özellikle aile bireylerinin bir kazada yaşamını yitirmesi veya ciddi bir yaralanma sonucu maddi desteklerini kaybetmeleri durumunda, kalan aile üyelerinin maddi güvencesini sağlama amacı taşır. 2025 yılı için destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması, ölen kişinin daha önce sağladığı ekonomik katkılar, aile üyelerinin sosyal ve ekonomik durumları, yaşam maliyetleri ve gelecek ihtiyaçları dikkate alınarak yapılır.
Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararları ışığında, maddi ve manevi zararların objektif bir biçimde değerlendirilmesi esastır. Bu süreç, hem hukuki adillik sağlamak hem de zarar gören aile bireylerine hak ettikleri destekleri sunabilmek için büyük önem taşır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin ölümüyle birlikte, o kişinin hayattayken düzenli maddi veya manevi destek sağladığı kişilerin bu destekten mahrum kalması sonucu uğradıkları ekonomik kaybın tazmin edilmesidir. Ölenin yakınları, yaşam standartlarının ölüm nedeniyle kötüleşmemesi için failden veya sorumlu sigortadan bu tazminatı talep edebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Kimler Alabilir?
Ölen kişiden sağlığında düzenli destek alan herkes destekten yoksun kalma tazminatı alabilir. Eş, çocuklar ve anne-baba gibi yakın akrabalar, Yargıtay kararları uyarınca, ölenle aralarındaki aile bağı nedeniyle destek gördükleri karine olarak kabul edilerek ispat şartı aranmadan tazminat talep edebilir. Yakın akraba olmayan ancak ölenin hayatında sürekli maddi destekte bulunduğu nişanlısı, birlikte yaşadığı partneri veya bakmakla yükümlü olduğu akrabası ya da bir arkadaşı da bu desteğin kesilmesi nedeniyle tazminat isteyebilir (bu durumda, destek olgusunu kanıtlamak gerekir).
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama için aşağıdaki ücretsiz aracı kullanabilirsiniz.
Destek Tazminatı Hesabı
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm veya sürekli sakatlık nedeniyle bir kişinin sağladığı maddi katkının kesilmesi sonucu, bu katkıdan yararlananların ekonomik zararlarını karşılamaya yönelik bir maddi tazminattır. Bu tazminat, Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğunun bir sonucudur. Tazminat talep edilebilmesi için destek ilişkisi maddi, düzenli ve ispatlanabilir nitelikte olmalıdır.
Mahkemeler, destekten yoksun kalma tazminatını yalnızca maddi temele dayalı destek bağının varlığı halinde kabul eder. Ölüm nedeniyle tazminat, doğrudan ölenin bakmakla yükümlü olduğu ya da fiilen destek verdiği kişilere yönelik hesaplanır. Ağır bedensel zarar durumlarında ise tazminat, sakat kalan kişinin artık sağlayamayacağı maddi katkının hesaplanması ile belirlenir.
Bu tazminat türü yalnızca maddi zararları kapsar. Manevi zararlar için ayrıca manevi tazminat davası açılması gerekir. Her iki tazminat türü aynı olaydan doğsa da, dayandıkları hukuki ilkeler ve hesaplama yöntemleri farklıdır.
Kimler Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Talep Edebilir?
Destekten yoksun kalma tazminatını, ölen kişinin maddi desteğiyle geçinen kişiler talep edebilir. Tazminat talebinde bulunan kişinin, ölenle arasında hukuken veya fiilen bir destek ilişkisi bulunduğunun ispatı gerekir. Talep hakkı, yalnızca yasal mirasçılarla sınırlı değildir.
Kanıtlanabilir maddi bağımlılık ilişkisi varsa, şu kişiler bu tazminatı isteyebilir:
- Eş ve çocuklar
- Anne ve baba
- Kardeşler, büyükanne-büyükbaba gibi yakınlar
Bu kişilerin tazminat talebinde bulunabilmesi için ölen kişinin düzenli ve somut ekonomik katkısının varlığı gerekir.
Örneğin, emekli bir bireyin çocuklarına düzenli olarak maddi yardım sağlaması, destek ilişkisi için yeterli sayılabilir. Her olayda mahkemeler somut durumun koşullarına göre değerlendirme yapar.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Özellikleri
Destekten yoksun kalma tazminatı, özellikle aile bireylerinin geçim kaynağını kaybetmeleri durumunda, onların maddi zararlarını telafi etmek amacıyla ödenen bir tazminat türüdür. Bu tazminatın bazı özellikleri şunlardır:
- Kimler Tarafından Talep Edilebilir: Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen veya ağır yaralanan kişinin maddi desteğine bağımlı olan aile bireyleri tarafından talep edilebilir. Bu genellikle eş, çocuklar, anne ve baba gibi yakın aile üyelerini içerir.
- Hesaplama Kriterleri: Tazminat miktarı, ölen veya yaralanan kişinin kazandığı maaş, sağladığı maddi katkılar ve aile bireylerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hesaplanır. Ayrıca, ölen kişinin muhtemel yaşam süresi ve aile bireylerinin yaşları da dikkate alınır.
- Yasal Dayanak: Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yargıtay kararları, destekten yoksun kalma tazminatının hukuki çerçevesini belirler. Bu çerçeve içinde, tazminatın amacı, aile bireylerinin maddi kayıplarını ve sosyal güvenliklerini sağlamaktır.
- Manevi Zararların Tazmini: Destekten yoksun kalma tazminatı, sadece maddi zararları değil, aynı zamanda aile bireylerinin yaşadığı manevi acıyı da kısmen hafifletmeyi amaçlar. Bu nedenle, tazminat miktarı, maddi kayıpların yanı sıra manevi zararlar göz önünde bulundurularak belirlenir.
- Dava Süreci: Tazminat talebi, genellikle zarar gören kişilerin avukatları tarafından resmi bir dava süreci olarak mahkemeye taşınır. Bu süreç, detaylı delil toplama ve tanık ifadeleri ile desteklenir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, özellikle trajik kazalar sonucu hayatını kaybeden veya ciddi şekilde yaralanan kişilerin ailelerine maddi ve manevi bir destek sağlamak amacıyla önemli bir hukuki araçtır. Bu tazminat, aile bireylerinin yaşam kalitesinin korunmasına ve ekonomik güvencelerinin sürdürülebilmesine yardımcı olur.
Destekten Yoksun Kalma (PDF) —> https://cozumavukatlik.org/wp-content/uploads/2021/07/destekten-yoksun-kalma-tazminati-hesaplama.pdf
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır? 2025
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin gelir düzeyi, destek süresi ve hak sahiplerinin sayısı dikkate alınarak hesaplanır. Mahkemeler hesaplama işlemini, aktüeryal bilim esaslarına göre bilirkişiler aracılığıyla yapar. Tazminat miktarı, ölen kişinin hayatta olsaydı sağlayacağı toplam maddi desteğin bugünkü değeri esas alınarak belirlenir.
İlk olarak ölenin net geliri tespit edilir. Bu gelirden kişisel ihtiyaç payı düşülür, kalan kısım destek payı olarak kabul edilir. Destek payı, eşit şekilde hak sahiplerine bölüştürülür. Her bir hak sahibine düşen pay, destek süresi boyunca toplanarak tazminat değeri oluşturulur.
Hesaplama sırasında destek süresi, yaşam beklentisine göre belirlenir. Türkiye İstatistik Kurumu verileri, bu noktada temel kaynak olarak kullanılır. Yaşam süresine bağlı olarak destek miktarı yıllara göre dağıtılır, her yıl için hesaplanan değer indirgeme oranı ile bugünkü değere çevrilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Kusur İndirimi 2025
Destekten yoksun kalma tazminatında müterafik kusur indirimi uygulanabilir. Müterafik kusur, zarar gören tarafın (bu durumda destekten mahrum kalan kişinin veya ölenin kendisinin) zararın meydana gelmesindeki kendi kusurunu ifade eder. Örneğin, trafik kazasında hayatını kaybeden kişi kazanın oluşumunda %50 kusurlu ise, destekten yoksun kalanların tazminat miktarında da %50 kusur indirimi yapılır. Benzer şekilde, ölen kişi kendi hayatını tehlikeye atıcı bir davranışta bulunmuşsa (örneğin kasksız motor kullanmak gibi) veya destek talep eden kişi, ölenin riskli davranışına rıza göstermişse (örneğin alkollü bir sürücünün aracına bindiği durumlarda), mahkeme hakkaniyet gereği tazminattan indirim yapabilir (TBK m.52). Kısacası, zarar veren kadar, zarara uğrayanın da kusuru incelenir ve kusur oranı nispetinde tazminattan düşülür.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasında Zamanaşımı
Zamanaşımı süresi, haksız fiilden kaynaklı destekten yoksun kalma talepleri için olayın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıldır (TBK m.72). Başka bir deyişle, hak sahipleri ölüm olayını ve sorumlu kişiyi öğrendikleri günden başlayarak iki yıl içinde dava açmazlarsa, talep zamanaşımına uğrayabilir. Ancak her hâlde, fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımı dolmuş sayılır. Buna genel zamanaşımı denir. Örneğin, ölümle sonuçlanan bir trafik kazası meydana geldikten 10 yıl sonra artık dava açılamaz (öğrenme daha geç olsa bile).
Öte yandan, ölüm olayı aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç teşkil ediyorsa (örneğin taksirle ölüme neden olma), ceza davasının zamanaşımı süresi sivil tazminat davasına da uygulanır. Bu durumda ceza zamanaşımı daha uzun ise (örneğin 15 yıl) destekten yoksun kalma tazminatı davası için de bu daha uzun süre geçerli olur. Buna uzamış zamanaşımı denilmektedir. Uyuşmazlık konusu hem haksız fiil hem suç ise hukuk mahkemesi, ilgili ceza zamanaşımı süresini dikkate alır. Sonuç olarak, hak sahiplerinin zamanaşımı engeline takılmamak için makul süre içinde (tercihen olaydan hemen sonra) dava sürecini başlatmaları önemlidir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasında Arabuluculuk Gerekir mi?
Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, dava şartı olarak arabuluculuk genel olarak bulunmamaktadır. Yani haksız fiilden (trafik kazası, iş kazası, doktor hatası vb.) kaynaklanan bu tür tazminat taleplerinde, kanun doğrudan bir arabulucuya başvurmayı şart koşmaz. Ancak, uygulamada özellikle trafik kazası sonucu açılan destekten yoksun kalma davalarında fiilen arabuluculuk süreci devreye girmektedir. Çünkü bu davalarda çoğu zaman davalı konumunda bir sigorta şirketi bulunur (zorunlu trafik sigortası kapsamında). Sigorta şirketine karşı ileri sürülen tazminat talepleri ise ticari uyuşmazlık kapsamında değerlendirildiğinden, 2019’dan bu yana dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu nedenle, trafik kazasına dayalı ölüm tazminatı isteyen hak sahipleri, öncelikle sigortaya başvurup ödeme alamazlarsa arabuluculuk başvurusunda bulunmalı, arabulucu görüşmesinden sonuç çıkmazsa mahkemeye dava açmalıdır. Sigorta şirketi taraf değilse (örneğin tamamen şahsa karşı açılan bir haksız fiil davası ise) arabuluculuk zorunlu olmamakla birlikte, taraflar dilerse ihtiyari arabuluculuk yoluna da gidebilir.
Not: İş kazalarından kaynaklı destekten yoksun kalma taleplerinde ise, arabuluculuk değil ancak iş mahkemelerinde dava açmadan önce zorunlu idari başvuru süreçleri (SGK’ya bildirim gibi) bulunabilir. Bu detay, davanın niteliğine göre avukatınız tarafından değerlendirilecektir.
Yargıtay Kararları Işığında Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası 2025
Yargıtay’ın desteğini kaybeden hak sahipleriyle ilgili pek çok emsal kararı bulunmaktadır. Bu kararlarda öne çıkan bazı ilkeler şunlardır:
- Aile içi destek karinesi: Yargıtay, hayatın olağan akışına uygun olarak eşlerin birbirine, anne-babanın çocuklara, çocukların da anne-babaya yaşarken destek olduğunu kabul etmektedir. Bu bir hukuki karine olduğu için, bu yakınlar ayrı bir ispat külfeti olmadan destekten yoksun kalma tazminatı alabilirler. Karşı taraf ancak bu karinenin aksini somut delille ispat ederse tazminat ödemekten kurtulabilir (örneğin, ölenin çocuklarıyla hiç ilgisi olmadığını kanıtlarsa).
- Maddi olmayan katkıların değerlendirilmesi: Destek kavramı yalnızca doğrudan para yardımı olarak düşünülmez. Yargıtay kararlarında manevi ve hizmet desteği de maddi tazminat kapsamında değerlendirilmektedir. Örneğin, geliri yüksek olan anne-babanın, vefat eden bekar çocuklarından aslında “parasal” bir ihtiyaçları olmasa bile, çocuğun onlara bakımı, ev işlerinde yardımı gibi manevi destekleri vardır ve bu da tazminat hakkı doğurur:contentReference[oaicite:11]{index=11}. Nitekim 11. Hukuk Dairesi’nin bir kararında “evladın bayramlarda ziyaret etmesi, hastalıkta yanında olması dahi maddi destek sayılır” denilerek, zengin olsa bile anne-babanın evlat kaybı nedeniyle tazminat talep edebileceği vurgulanmıştır.
- Yakın akraba olmayan kişilerin durumu: Yargıtay, ölenin nişanlısı, imam nikahlı eşi veya uzun süreli hayat arkadaşı gibi resmi akrabalığı olmayan kişilerin de, eğer ölenden düzenli ve sürekli bir destek gördüklerini kanıtlarlarsa, destekten yoksun kalma tazminatı alabileceklerini kabul etmektedir. Örneğin, Yargıtay 17. HD bir kararında, müteveffanın yıllardır birlikte yaşadığı ve geçimini sağladığı hayat arkadaşının da tazminat hakkı olduğuna hükmetmiştir. Aynı şekilde, ölenin bakımını üstlendiği bir akraba (örneğin hala, amca) veya düzenli yardım ettiği bir aile dostu da bu kapsama girebilir.
- Sosyal güvenlik ve sigorta ödemelerinin mahsubu: Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, ölen kişinin yakınlarına Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan dul-yetim aylığı gibi süreklilik arz eden destekler, haksız fiil nedeniyle istenen tazminattan düşülmez. TBK m.55 de açıkça, “kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemelerinin tazminattan indirilemeyeceğini” belirtmiştir. Dolayısıyla, sigortadan veya devletten alınan ölüm geliri/aylığı, destekten yoksun kalma tazminatını azaltmaz. Buna karşın, sorumlular tarafından kazadan sonra yapılan gönüllü ödemeler veya sigorta kapsamında tek seferlik verilen tazminatlar (poliçe limiti dahilinde) toplam zarardan mahsup edilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Alanlar Yorumları
E. Kaya
Annem için destekten yoksun kalma tazminatı araştırırken bu sayfayı buldum. İlk aktüer hesapla ön değerlendirme yapıldı, süreçte sigorta teklifi yetersiz kaldı. Arabuluculukta makul tutarda anlaşma sağladık.
M. Soylu
Babamın vefatından sonra “destekten yoksun kalma tazminatı nasıl hesaplanır” sorusuna burada net yanıt buldum. Aktüer raporla güçlendirilen dosyada, kusur indirimi de dikkate alınarak uzlaşma yaptık.
B. Duran
“Kimler destekten yoksun kalma tazminatı alabilir” bölümündeki tablo çok açıklayıcıydı. Belgeler tamamlanınca kısa sürede olumlu sonuç aldık, süreç boyunca düzenli bilgilendirildik.
Z. Naz
“Destekten yoksun kalma tazminatı nedir” açıklaması netti. Ön değerlendirme sonunda, teklif edilen tutarın düşük olduğu aktüer raporla ortaya kondu ve artırıldı.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Avukatı ve Arabulucu Av. Cuma Ali Koç
Destekten yoksun kalma tazminatı davaları; kusur oranı, aktüeryal hesap ve sigorta süreçleri nedeniyle titiz bir strateji gerektirir. Güncel içtihatlar ve hesap metodolojisine hakim bir ekip ile, en yüksek ve adil tazminata ulaşmanız için dosyanızı teknik olarak güçlendiriyoruz.
Dosyanızın değerlemesini hızlıca görmek için ücretsiz ön değerlendirme alın, gerekiyorsa arabuluculuk sürecini etkin yönetin. Haklarınızı birlikte koruyalım.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama Formülü
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılır:
Tazminat = [(Net Gelir – Kişisel İhtiyaç Payı) × Destek Oranı] × Destek Süresi × İskonto Katsayısı
Bu formülde yer alan her bir değişken, somut olaya göre farklılık gösterebilir. Net gelir, ölen kişinin tüm düzenli gelirlerinin vergi sonrası kalan tutarıdır. Kişisel ihtiyaç payı, ölenin kendi yaşamını sürdürmesi için kullanacağı kısımdır ve ortalama %30 olarak alınır.
Destek oranı, destekten yararlanan kişi sayısına göre belirlenir. Örneğin bir eş ve iki çocuk için %70 destek, üç kişiye bölünür. Her kişi için ayrı destek süresi ve hesaplama yapılır. Bu veriler üzerinden yıllık bazda toplam destek bulunur.
Her yıl için bulunan değer %10 iskonto oranı ile bugünkü parasal değere indirgenir. Bu oran mahkeme içtihatlarında sabitlenmiş bir katsayıdır. Tüm bu adımların sonunda ortaya çıkan toplam değer, destekten yoksun kalma tazminatının brüt tutarını oluşturur.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Yetkili Mahkeme
Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında yetkili mahkeme, genellikle ölen veya yaralanan kişinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemeleridir. Bu tür davalar, maddi ve manevi zararları kapsadığı için, tazminatın hesaplanmasında ölen kişinin ekonomik katkıları, aile bireylerinin ihtiyaçları ve sosyal güvenlik durumları gibi faktörler dikkate alınır.
Dava süreci, Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerine ve Yargıtay kararlarına göre yürütülür. Bu süreç, maddi destekten yoksun kalan kişilerin haklarını korumayı amaçlar ve genellikle maddi tazminat, manevi tazminat ve sosyal güvenlik hakları gibi konuları içerir. Davalar, zarar gören kişilerin yaşadığı maddi ve manevi kayıpların adil bir şekilde tazmin edilmesini sağlamak için titizlikle incelenir ve değerlendirilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Kimler İsteyebilir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen veya ağır yaralanan kişinin maddi desteğini düzenli olarak alan ve bu desteğe bağımlı olan aile bireyleri tarafından talep edilebilir. Bu genellikle aşağıdaki kişileri içerir:
• Eş: Ölen kişinin eşi, eğer maddi olarak ölen kişiye bağımlıysa, bu tazminatı talep edebilir.
• Çocuklar: Ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu altında veya eğitim durumuna bağlı olarak üst yaş sınırına kadar olan çocukları.
• Anne ve Baba: Ölen kişinin maddi desteğine bağımlı olan anne ve baba da tazminat talebinde bulunabilir, özellikle yaşlı veya kendi gelir kaynakları olmayan ebeveynler için geçerlidir.
• Diğer Bağımlı Yakınlar: Ölen kişinin maddi desteğine bağımlı diğer aile üyeleri veya yakınları, örneğin kardeşler veya bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler de destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.
Bu tazminat talebi, yasal mirasçılar tarafından, ölen kişinin maddi katkılarının kesilmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik zorlukları gidermek amacıyla yapılır. Talepte bulunacak kişilerin ölenle olan ilişkilerini ve maddi bağımlılıklarını kanıtlayabilmeleri gerekmektedir. Bu süreç, genellikle yasal danışmanlık ve mahkeme sürecini gerektirir.
Tazminat Hakkı Olan Kişi | Açıklama ve Destek Durumu |
---|---|
Eş (Karı/Koca) | Ölenin eşi, onun sağlığında en yakın desteği aldığı kişi kabul edilir. Hukuken, eşlerin birbirine destek olduğu karine olarak varsayılır; bu nedenle eş, destek aldığını ayrıca ispat etmeksizin tazminat talep edebilir. |
Çocuklar | Ölen kişinin çocukları, ebeveynlerinin maddi manevi desteğinden mahrum kaldıkları için talepte bulunabilir. Çocukların reşit olana kadar anne-babalarının bakım ve desteğine muhtaç olduğu kabul edilir. (Ayrıca evlat edinen/edinilen çocuklar da dahildir.) |
Anne ve Baba (Ebeveynler) | Vefat eden kişinin anne ve babası da, eğer ölen evlatlarından yaşamında düzenli yardım görüyor idiyse tazminat alabilir. Yargıtay, evli olmayan çocuğun anne-babaya destek olduğunu karine olarak kabul etmektedir. Bu nedenle anne-baba, ölen çocuğundan destek aldığını ispat yükü olmadan talepte bulunabilir. |
Kardeşler | Ölen kişi, kardeşlerine düzenli maddi destekte bulunduysa, kardeşler de tazminat isteyebilir. Aile içi karine kardeşler için uygulanmaz; kardeşler, destek aldıklarını somut olarak kanıtlamalıdır. Örneğin, üniversitede okuyan bir kardeşinin masraflarını karşılayan abinin ölümü halinde, kardeş tazminat talep edebilir. |
Nişanlı / Hayat Arkadaşı | Ölen kişinin resmi nikah olmasa da fiilen birlikte yaşadığı partneri veya nişanlısı da destekten mahrum kalma tazminatı alabilir. Bu durumda, ölenin bu kişiye düzenli maddi destekte bulunduğu, birlikte yaşamdan doğan bir ekonomik paylaşım olduğu kanıtlanmalıdır. Mahkemeler, uzun süreli fiili birliktelikleri göz önüne alabilmektedir. |
Diğer Kişiler | Ölenin hayattayken düzenli olarak baktığı veya yardım ettiği diğer akrabalar (büyükanne, dede, torun, yeğen gibi) ya da akraba olmayan üçüncü kişiler de (bakıcı, aile dostu vb.) destek aldıklarını ispat etmek şartıyla tazminat talep edebilir. Önemli olan, ölüm olmasaydı ölen kişinin bu kişilere düzenli yardım etmeye devam edecek olmasıdır. |
Destek Kavramı ve Tazminata Etkisi
Destek kavramı, bir kişinin başkasının geçimini kısmen ya da tamamen üstlenmesi anlamına gelir. Bu destek maddi olmak zorundadır; duygusal bağ ya da manevi dayanışma, tek başına destek kabul edilmez. Destek ilişkisinin varlığı, tazminat hesabının temelini oluşturur.
Ölen kişinin sağladığı maddi destek, gelirinin aile üyeleri arasında nasıl paylaştırıldığına göre belirlenir. Net gelir belirlendikten sonra kişisel ihtiyaç payı düşülür ve kalan tutar destek olarak kabul edilir. Bu destek miktarı, destekten yoksun kalanların sayısına eşit oranda bölünür.
Destek süresi belirlenirken hem ölen kişinin hem de hak sahibinin yaşam beklentisi dikkate alınır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun en güncel yaşam tablosu bu belirlemede temel alınır. Yaşam süresi dolmadan önce destek sona erecekse, bu süre de hesaplamaya dâhil edilir.
Eğer hak sahibi, örneğin bir çocuksa, destek süresi reşit oluncaya kadar devam eder. Eğitimine devam eden çocuklar için bu süre üniversite eğitimi sonuna kadar uzatılabilir. Her durumda, destek kavramı maddi, düzenli ve sınırlandırılabilir bir çerçevede tanımlanmalıdır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Genel Şartları 2025

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Alma Şartları
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir bireyin ölümü ya da ciddi yaralanması sonrasında, o kişiden maddi destek alan yakınlarının ekonomik zararlarını telafi etmek için verilen bir hukuki hak olarak tanımlanır. Bu tazminat talebi, ölen veya yaralanan kişinin aile üyelerine sağladığı düzenli maddi destek kesintiye uğradığında geçerli olur.
Talep edilebilmesi için, zarar görenlerin ölenle kanuni ya da fiili bir bağlantısının olması, zararın haksız bir fiil sonucu meydana gelmiş olması ve tazminatın belirlenen süre içinde hukuki yollarla talep edilmesi gerekmektedir. Tazminat miktarı, mahkeme tarafından, zararın büyüklüğü ve ölenin sağladığı destek miktarına bağlı olarak belirlenir ve bu süreç genellikle yasal denetim ve delillerin değerlendirilmesi ile yürütülür.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Zarar Hesaplama Yöntemi
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, ölen kişinin geliri, aile bireylerinin maddi ihtiyaçları, ölenin yaşam beklentisi ve aile üyelerinin ölen kişiye bağımlılık düzeyi gibi faktörler temel alınır. Bu süreçte, ölen kişinin ailesine sağladığı finansal katkının gelecekteki değeri bugünkü para birimiyle ifade edilerek bir toplam zarar miktarı hesaplanır.
İndirim oranı gibi finansal parametreler kullanılarak gelecekteki gelirlerin bugünkü değeri belirlenir ve bu, tazminat miktarının adil bir şekilde hesaplanmasını sağlar. Bu hesaplama, yasal süreçler ve mahkeme kararları ile desteklenir, böylece aile bireylerinin maddi kayıpları mümkün olduğunca adil bir şekilde giderilmeye çalışılır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama 2025

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama için hesaplama tablosu:
Destek Tazminatı Hesabı
Tek Taraflı Trafik Kazası Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Tek taraflı trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı, kazada ciddi şekilde yaralanan veya hayatını kaybeden kişinin aile bireylerine maddi desteğin kaybını telafi etmek amacıyla verilir. Bu tazminat, kazanın yalnızca bir tarafı ilgilendirdiği durumlarda, kazazedelerin aile bireylerinin yaşam standartlarını korumalarına yardımcı olmayı hedefler.
Destekten yoksun kalma tazminatının talep edilmesi için, öncelikle ölen veya yaralanan kişinin aile bireylerine maddi destek sağladığının kanıtlanması gerekir. Tazminat miktarının hesaplanması, ölen kişinin gelir düzeyi, aile bireylerinin ekonomik ve sosyal durumları ile yaşam maliyetlerine dayanır. Ayrıca, sürücünün kaza anındaki kusuru ve kazanın nedenleri de bu süreçte önemli rol oynar.
Bu tür tazminat davaları, belirli yasal süreler içinde açılmalıdır ve sürecin yönetimi, hukuki danışmanlık ve mahkeme süreçleri ile desteklenir. Bu, aile bireylerinin adil bir şekilde tazmin edilmesini sağlamak ve maddi kayıplarını mümkün olan en iyi şekilde gidermek için gereklidir.
Haksız Fiil ve Destekten Yoksun Kalma Tazminatı İlişkisi
Destekten yoksun kalma tazminatı, çoğu durumda haksız fiil sonucunda gündeme gelir. Haksız fiil, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca, hukuka aykırı ve kusurlu bir eylem sonucu bir başkasına zarar verilmesidir. Ölümle veya ağır bedensel zararla sonuçlanan trafik kazaları, iş kazaları ve diğer kazalar bu kapsamdadır.
Bir kişinin ölümü veya sürekli sakatlığı, başka birinin kusurlu davranışıyla gerçekleşmişse, destekten yoksun kalan kişiler tazminat talep etme hakkına sahiptir. Bu durumda tazminat yükümlüsü doğrudan zarara sebep olan kişidir. Ancak çoğu durumda bu kişiyi sigorta şirketi temsil eder.
Tazminat talebi, yalnızca kusurlu eylemle doğrudan ilişkilendirilebilen zararlar için kabul edilir. Kusur oranı, bilirkişi incelemesi ve delillerle belirlenir. Mahkeme, tazminata hükmetmeden önce haksız fiilin unsurlarının tamamlandığını ve kusurun sabit olduğunu arar.
Haksız fiilin varlığı, tazminatın hukuki temelini oluşturur. Kusursuz sorumluluk halleri hariç olmak üzere, kusur ispat edilmeden destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilemez. Bu durum, davacı tarafın ispat yükünü doğrudan etkiler.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplanırken 3.Kişiye Kusurun Yansıtılmaması İlkesi
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamalarında uygulanan “3. kişiye kusurun yansıtılmaması ilkesi”, tazminatın adil ve odaklı bir şekilde hesaplanmasını sağlar. Bu ilke, yalnızca zarar veren ve zarar gören kişiler arasındaki doğrudan ilişkiye odaklanılmasını gerektirir, bu da sürecin daha basit ve hızlı ilerlemesine yardımcı olur.
Üçüncü şahısların kusurlarını dikkate almadan yapılan bu hesaplama, zarar gören kişinin yaşadığı maddi kaybın doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlamak için tasarlanmıştır.
Bu yaklaşım, dava süreçlerini sadeleştirir ve zarar gören kişilere yönelik kararların daha hızlı alınmasına olanak tanır. Hukuki açıdan, zararın ve kusurun net bir şekilde tanımlanmasını kolaylaştırarak, tazminat davalarının daha etkin bir şekilde sonuçlandırılmasına katkıda bulunur. Sonuç olarak, bu ilke, zarar gören bireylerin haklarının korunması ve maddi desteklerinin adil bir şekilde sağlanması için kritik öneme sahiptir.
Sigorta Şirketinin Tazminat Sorumluluğu
Trafik kazalarında tazminat sorumluluğu, kazaya sebep olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketine aittir. Sigorta şirketi, poliçede belirtilen teminat limitleri dâhilinde zarar görenlere ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu sorumluluk doğrudan kanundan kaynaklanır.
Sigorta şirketi, kusurlu sürücünün yerine geçerek tazminatı öder. Destekten yoksun kalma tazminatında bu ödeme, destek alan kişilere doğrudan yapılır. Tazminat tutarı, hem kusur oranı hem de poliçe limiti dikkate alınarak hesaplanır. Poliçe limiti aşılırsa, fark tutar kusurlu kişiden ayrıca talep edilebilir.
İş kazalarında ise işverenin yaptırdığı işveren sorumluluk sigortası devreye girer. Bu sigorta türü, çalışanların uğradığı zararları karşılamak amacıyla düzenlenir. Çalışanın vefat etmesi halinde, ailesine ödenecek destekten yoksun kalma tazminatı bu sigorta kapsamındaysa, şirket ödeme yapmakla yükümlüdür.
Sigorta şirketinin ödemeyi reddetmesi durumunda dava açılabilir. Ancak dava öncesinde sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmış olması ve makul süre beklenmiş olması gerekir. Bu prosedür tamamlanmadan açılan dava, usulden reddedilebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?
Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin mahkeme kararı kesinleşmeden, alacaklı tarafın icra takibi başlatması mümkün değildir. Türk Hukukunda, ilamlı icra yoluna başvurulabilmesi için kararın kesinleşmiş olması gerekir. Kesinleşme, kararın artık temyiz ya da istinaf gibi kanun yollarına açık olmaması anlamına gelir.
Mahkeme kararları, karar tarihinden itibaren belirli bir süre içinde üst mahkemeye taşınmazsa kesinleşmiş sayılır. Örneğin karar istinaf edilmemişse, süre sonunda karar kendiliğinden kesinleşir. Kesinleşme şerhi, bu durumu belgeleyen ve icra takibi için zorunlu olan resmi evraktır.
Tazminat talebi kesinleşmeden icra takibine konu edilirse, borçlu taraf bu işlemi şikâyet yoluyla durdurabilir. İcra daireleri, yalnızca kesinleşmiş kararları uygulamaya koyar. Aksi durumda icra işlemi usule aykırı kabul edilir ve iptal edilebilir.
İcra işleminin başlaması için mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren “kesinleşme şerhi” alınmalı ve icra müdürlüğüne sunulmalıdır.
İstinaf veya temyiz süreci devam ederken ödeme alınmak isteniyorsa, karşı tarafın açık rızasıyla ödeme yapılabilir. Ancak bu ödeme icra yoluyla değil, taraflar arasında doğrudan gerçekleşir. Resmi takip işlemi başlatmak için kararın kesinleşmiş olması zorunludur.
Evet, anne ve baba, çocuklarının ölümü veya ciddi yaralanması durumunda destekten yoksun kalma tazminatı alabilirler, özellikle eğer bu çocuklar onlara maddi destek sağlıyorlarsa. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen ya da ağır şekilde yaralanan kişilerin finansal katkılarına bağlı olan kişilere ödenir. Bu tazminat, haksız bir fiilden kaynaklanıyorsa, mağdur olan aile bireyleri tarafından talep edilebilir.
Tazminat Ödemesi Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?
Destekten yoksun kalma tazminatı, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra icra yolu ile tahsil edilebilir. Eğer karar istinaf veya temyiz edilmemişse, kararın kesinleşme şerhi alındıktan sonra ödeme süreci başlatılır. Bu süreç, ilamlı icra takibi başlatılarak işletilir.
Sigorta şirketine karşı açılan davalarda karar kesinleştikten sonra ödeme süresi başlar. Sigorta şirketi, poliçe kapsamında belirlenen teminat tutarı kadar ödeme yapmakla yükümlüdür. Ödeme yapılmazsa icra takibi başlatılır ve ödeme emri düzenlenir.Mahkeme kararında, tazminatın faiz başlangıç tarihi açıkça belirtilir. Genellikle olay tarihi esas alınarak yasal faiz işletilir. Faiz başlangıç tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye göre tazminat tutarı artabilir.
Dava açılmadan önce sigorta şirketi ile yapılan sulh görüşmelerinde, karar beklenmeden ödeme yapılması da mümkündür. Ancak bu ödemeler, “eksik ödeme” niteliğindeyse kalan kısım için dava açılabilir. Mahkeme dışı ödemeler, tazminatın tamamlandığı anlamına gelmez.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Veraset Yoluyla Devredilebilir Mi?
Tazminat davası ölen tarafından açılmışsa ve dava sonuçlanmadan önce tazminat talep eden kişi vefat ederse, bu dava mirasçılara geçer. Mirasçılar, tazminat hakkını kaldığı yerden sürdürebilir. Dava, ölenin hukuki halefleri tarafından devam ettirilerek sonuçlandırılır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası Arabuluculuk Zorunlu Mu?
Türkiye’de destekten yoksun kalma tazminatı davalarında arabuluculuk süreci genellikle zorunludur, özellikle iş kazaları ve bazı trafik kazaları sonucunda açılan davalarda. Arabuluculuk, tarafların mahkemeye gitmeden önce bir uzlaşıya varmalarını teşvik eder, süreci hızlandırır ve maliyetleri düşürür.
Eğer taraflar arabuluculukta anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma yasal olarak bağlayıcı hale gelir ve dava açılmasına gerek kalmaz. Anlaşmaya varılamazsa, taraflar mahkemede dava açma haklarını korurlar. Bu süreç, hukuki çatışmaların çözümünde etkili ve verimli bir yöntem olarak kabul edilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Maddi Tazminat Mıdır?
Destekten yoksun kalma tazminatı, zarar gören kişilere ödenen bir maddi tazminat türüdür. Bu tazminat, bir kişinin ölümü veya ağır yaralanması sonucu o kişiden maddi destek alamaz hale gelen aile bireylerine yöneliktir. Tazminatın amacı, ölen veya yaralanan kişinin sağladığı ekonomik katkının kesilmesi nedeniyle aile bireylerinin yaşadığı maddi kaybı telafi etmektir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen veya yaralanan kişinin aile bireylerine sağladığı maddi destek miktarını temel alarak hesaplanır. Hesaplama sürecinde, ölen veya yaralanan kişinin geliri, mesleği, gelecekteki kazanç potansiyeli gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Ayrıca, aile bireylerinin yaşam maliyetleri, ihtiyaçları ve ölen kişiye olan bağımlılık dereceleri de tazminat miktarını etkileyen önemli faktörlerdendir.
Bu tazminat, zarar gören aile bireylerinin ekonomik güvencesini sağlamak ve onların maddi olarak desteklenmelerini sürdürebilmek amacıyla verilir. Dolayısıyla, destekten yoksun kalma tazminatı kesinlikle maddi bir tazminat olarak sınıflandırılır ve hukuki süreçlerde bu çerçevede ele alınır.
Destek Süresinin Bitiminde Tazminat Kesilir Mi?
Tazminat, yalnızca destek süresi boyunca hesaplanır ve süre sona erdiğinde ödeme yükümlülüğü de sona erer. Destek süresi, destek alan kişinin yaşam süresi, eğitimi veya fiilen destek aldığı dönemle sınırlıdır. Mahkeme, destek süresini belirlerken hem ölenin hem de destek alanın yaşam süresini dikkate alır.
Örneğin çocuklar için destek süresi genellikle 18 yaşına kadar kabul edilir. Ancak çocuk eğitim hayatına devam ediyorsa bu süre 25 yaşına kadar uzatılabilir. Eğitim devam etmediği veya çocuk kendi geçimini sağlayacak duruma geldiği anda destek ilişkisi sona erer.
Eş için destek süresi genellikle yaşam süresiyle sınırlıdır. Ancak eşin yeniden evlenmesi, fiilen başka birinden destek alması veya gelir elde etmeye başlaması durumunda destek süresi etkilenebilir. Bu değişiklikler mahkeme kararıyla dikkate alınır.
Kendi Geliri Olan Kişiler Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Alabilir mi?
Kendi gelirine sahip olan kişiler, destekten fiilen yararlanıyorlarsa destekten yoksun kalma tazminatı alabilir. Gelire sahip olmak, destek alma hakkını tek başına ortadan kaldırmaz. Ancak gelirin türü, miktarı ve düzenliliği bu hakkın kapsamını etkiler.
Destek alan kişi, asgari geçim düzeyinin altında gelir elde ediyorsa ve ölen kişi bu kişiye düzenli olarak maddi katkı sağlıyorsa tazminat hakkı doğar. Bu durum, fiilen bağımlılığın sürdüğünü gösterir. Mahkeme, bu bağımlılığı ekonomik verilerle değerlendirir.
Ancak yüksek geliri olan, ekonomik bağımsızlığını kazanmış ve fiilen destek almayan kişiler için bu tazminat talebi kabul edilmez. Gelirin türü (maaş, kira, emekli aylığı) destek ilişkisini etkileyecek şekilde değerlendirilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Destek yoksun kalma tazminatı nedir?
Destekten yoksun kalma tazminatı kaç TL?
Aşağıdakilerden hangisi destekten yoksun kalma tazminatı talep edemez?
Destekten yoksun kalma tazminat davası nerede açılır?