Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama 2024
Mali Destek Kaybı ve Tazminat
Destekten yoksun kalma tazminatı, özellikle aile bireylerinin bir kazada yaşamını yitirmesi veya ciddi bir yaralanma sonucu maddi desteklerini kaybetmeleri durumunda, kalan aile üyelerinin maddi güvencesini sağlama amacı taşır. 2024 yılı için destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması, ölen kişinin daha önce sağladığı ekonomik katkılar, aile üyelerinin sosyal ve ekonomik durumları, yaşam maliyetleri ve gelecek ihtiyaçları dikkate alınarak yapılır.
Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararları ışığında, maddi ve manevi zararların objektif bir biçimde değerlendirilmesi esastır. Bu süreç, hem hukuki adillik sağlamak hem de zarar gören aile bireylerine hak ettikleri destekleri sunabilmek için büyük önem taşır.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI NEDİR?
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm veya ciddi yaralanma sonucu bir kişinin ailesine sağladığı maddi desteğin kesilmesi durumunda, mağdur olan aile üyelerine ödenen maddi tazminattır. Bu tazminat, ölen ya da yaralanan kişinin ailesinin ekonomik geleceğini güvence altına almayı amaçlar ve genellikle ölen kişinin kazançları, aile bireylerinin ihtiyaçları ve yaşam maliyetleri göz önünde bulundurularak hesaplanır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasını Kimler Açabilir ?
Destekten yoksun kalma tazminatı davası, ölen veya ciddi şekilde yaralanan kişinin maddi desteğinden yoksun kalan aile bireyleri tarafından açılabilir. Genellikle, maddi destek sağlayan kişinin eşi, çocukları, anne ve babası gibi yakın aile üyeleri bu tür bir dava açma hakkına sahiptir.
Davacılar, ölen kişinin düzenli olarak sağladığı maddi katkının kesilmesi nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararları tazmin etmek amacıyla hukuka aykırı fiil sonucu zarar görenin, Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri temel alınarak haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.
Yargıtay kararları da, bu tür davaların değerlendirilmesinde önemli bir yargısal örnek teşkil eder ve sosyal güvenlik kapsamında sağlanan hakların yanı sıra adil bir tazminatın belirlenmesinde kritik bir rol oynar.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Özellikleri
Destekten yoksun kalma tazminatı, özellikle aile bireylerinin geçim kaynağını kaybetmeleri durumunda, onların maddi zararlarını telafi etmek amacıyla ödenen bir tazminat türüdür. Bu tazminatın bazı özellikleri şunlardır:
• Kimler Tarafından Talep Edilebilir: Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen veya ağır yaralanan kişinin maddi desteğine bağımlı olan aile bireyleri tarafından talep edilebilir. Bu genellikle eş, çocuklar, anne ve baba gibi yakın aile üyelerini içerir.
• Hesaplama Kriterleri: Tazminat miktarı, ölen veya yaralanan kişinin kazandığı maaş, sağladığı maddi katkılar ve aile bireylerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hesaplanır. Ayrıca, ölen kişinin muhtemel yaşam süresi ve aile bireylerinin yaşları da dikkate alınır.
• Yasal Dayanak: Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yargıtay kararları, destekten yoksun kalma tazminatının hukuki çerçevesini belirler. Bu çerçeve içinde, tazminatın amacı, aile bireylerinin maddi kayıplarını ve sosyal güvenliklerini sağlamaktır.
• Manevi Zararların Tazmini: Destekten yoksun kalma tazminatı, sadece maddi zararları değil, aynı zamanda aile bireylerinin yaşadığı manevi acıyı da kısmen hafifletmeyi amaçlar. Bu nedenle, tazminat miktarı, maddi kayıpların yanı sıra manevi zararlar göz önünde bulundurularak belirlenir.
• Dava Süreci: Tazminat talebi, genellikle zarar gören kişilerin avukatları tarafından resmi bir dava süreci olarak mahkemeye taşınır. Bu süreç, detaylı delil toplama ve tanık ifadeleri ile desteklenir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, özellikle trajik kazalar sonucu hayatını kaybeden veya ciddi şekilde yaralanan kişilerin ailelerine maddi ve manevi bir destek sağlamak amacıyla önemli bir hukuki araçtır. Bu tazminat, aile bireylerinin yaşam kalitesinin korunmasına ve ekonomik güvencelerinin sürdürülebilmesine yardımcı olur.
Destekten Yoksun Kalma (PDF) —> https://cozumavukatlik.org/wp-content/uploads/2021/07/destekten-yoksun-kalma-tazminati-hesaplama.pdf
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Yetkili Mahkeme
Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında yetkili mahkeme, genellikle ölen veya yaralanan kişinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemeleridir. Bu tür davalar, maddi ve manevi zararları kapsadığı için, tazminatın hesaplanmasında ölen kişinin ekonomik katkıları, aile bireylerinin ihtiyaçları ve sosyal güvenlik durumları gibi faktörler dikkate alınır.
Dava süreci, Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerine ve Yargıtay kararlarına göre yürütülür. Bu süreç, maddi destekten yoksun kalan kişilerin haklarını korumayı amaçlar ve genellikle maddi tazminat, manevi tazminat ve sosyal güvenlik hakları gibi konuları içerir. Davalar, zarar gören kişilerin yaşadığı maddi ve manevi kayıpların adil bir şekilde tazmin edilmesini sağlamak için titizlikle incelenir ve değerlendirilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Kimler İsteyebilir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen veya ağır yaralanan kişinin maddi desteğini düzenli olarak alan ve bu desteğe bağımlı olan aile bireyleri tarafından talep edilebilir. Bu genellikle aşağıdaki kişileri içerir:
• Eş: Ölen kişinin eşi, eğer maddi olarak ölen kişiye bağımlıysa, bu tazminatı talep edebilir.
• Çocuklar: Ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu altında veya eğitim durumuna bağlı olarak üst yaş sınırına kadar olan çocukları.
• Anne ve Baba: Ölen kişinin maddi desteğine bağımlı olan anne ve baba da tazminat talebinde bulunabilir, özellikle yaşlı veya kendi gelir kaynakları olmayan ebeveynler için geçerlidir.
• Diğer Bağımlı Yakınlar: Ölen kişinin maddi desteğine bağımlı diğer aile üyeleri veya yakınları, örneğin kardeşler veya bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler de destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.
Bu tazminat talebi, yasal mirasçılar tarafından, ölen kişinin maddi katkılarının kesilmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik zorlukları gidermek amacıyla yapılır. Talepte bulunacak kişilerin ölenle olan ilişkilerini ve maddi bağımlılıklarını kanıtlayabilmeleri gerekmektedir. Bu süreç, genellikle yasal danışmanlık ve mahkeme sürecini gerektirir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası Açma Süresi ve Zamanaşımı
Destekten yoksun kalma tazminatı davası açma süresi ve bu tür davalar için uygulanan zaman aşımı süresi, Türkiye hukuk sisteminde oldukça önemli bir husustur. Bu süreler, davaların başlatılabilmesi için uyulması gereken yasal limitleri belirler.
Davayı Açma Süresi:
Destekten yoksun kalma tazminatı davası, ölüm veya yaralanma olayının gerçekleştiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde açılmalıdır. Genellikle, ölüm veya yaralanma olayından haberdar olunduğu andan itibaren 2 yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Bu süre, mağdur tarafın olaydan haberdar olduğu tarihi baz alır.
Zaman Aşımı Süresi:
Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında genel zaman aşımı süresi ise 10 yıldır. Bu süre, ölüm veya yaralanmanın gerçekleştiği tarihten itibaren başlar ve bu süre içinde dava açılmazsa, tazminat talep etme hakkı zaman aşımına uğrar. Bu süre zarfında dava açılmadığı takdirde, yasal haklar zaman aşımına uğrayarak kullanılamaz hale gelir.
Bu süreler, davaların zamanında ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla konmuştur. Davacıların, haklarını kaybetmemek adına bu süreleri dikkatle takip etmeleri ve gerektiğinde yasal danışmanlık alarak süreci zamanında başlatmaları önerilir. Tazminat talepleri, zamanında ve doğru bir şekilde yönetildiğinde, mağdur aile bireylerinin yaşamını olumsuz etkileyen maddi kayıpların hafifletilmesinde etkili bir yol olabilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatında “Destek” Kavramı
Destekten yoksun kalma tazminatı kavramında “destek” terimi, ölen veya ciddi şekilde yaralanan kişinin aile bireylerine sağladığı maddi ve bazen manevi yardımı ifade eder. Bu destek, genellikle aile üyelerinin günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan finansal katkıyı kapsar.
Destek Kavramının Unsurları:
Maddi Destek:
- En yaygın destek formu, finansal katkıdır. Bu, aile bireylerine sağlanan para, masrafların karşılanması, ev kirası, eğitim ücretleri, sağlık giderleri gibi doğrudan maddi yardımları içerir.
- Destek sağlayan kişinin geliri, maaşı veya işten elde ettiği diğer kazançlar, bu maddi desteğin temel kaynakları arasındadır.
Manevi Destek:
- Bazen destek kavramı, özellikle çocuklar gibi aile bireylerinin duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini de içerebilir. Ancak, manevi destek genellikle maddi tazminat hesaplamalarında doğrudan bir değer unsuru olarak kabul edilmez.
Eğitim ve Bakım:
- Destek, aile bireylerinin eğitim masraflarını karşılamak veya özel bakım gereksinimlerini finanse etmek anlamına da gelebilir. Özellikle bakıma muhtaç bireyler veya küçük çocuklar için bu tür destek kritik öneme sahiptir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI GENEL ŞARTLARI
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir bireyin ölümü ya da ciddi yaralanması sonrasında, o kişiden maddi destek alan yakınlarının ekonomik zararlarını telafi etmek için verilen bir hukuki hak olarak tanımlanır. Bu tazminat talebi, ölen veya yaralanan kişinin aile üyelerine sağladığı düzenli maddi destek kesintiye uğradığında geçerli olur.
Talep edilebilmesi için, zarar görenlerin ölenle kanuni ya da fiili bir bağlantısının olması, zararın haksız bir fiil sonucu meydana gelmiş olması ve tazminatın belirlenen süre içinde hukuki yollarla talep edilmesi gerekmektedir. Tazminat miktarı, mahkeme tarafından, zararın büyüklüğü ve ölenin sağladığı destek miktarına bağlı olarak belirlenir ve bu süreç genellikle yasal denetim ve delillerin değerlendirilmesi ile yürütülür.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatında Zarar Hesaplama Yöntemi
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, ölen kişinin geliri, aile bireylerinin maddi ihtiyaçları, ölenin yaşam beklentisi ve aile üyelerinin ölen kişiye bağımlılık düzeyi gibi faktörler temel alınır. Bu süreçte, ölen kişinin ailesine sağladığı finansal katkının gelecekteki değeri bugünkü para birimiyle ifade edilerek bir toplam zarar miktarı hesaplanır.
İndirim oranı gibi finansal parametreler kullanılarak gelecekteki gelirlerin bugünkü değeri belirlenir ve bu, tazminat miktarının adil bir şekilde hesaplanmasını sağlar. Bu hesaplama, yasal süreçler ve mahkeme kararları ile desteklenir, böylece aile bireylerinin maddi kayıpları mümkün olduğunca adil bir şekilde giderilmeye çalışılır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama için hesaplama tablosu:
Destek Tazminatı Hesabı
Tek Taraflı Trafik Kazası Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Tek taraflı trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı, kazada ciddi şekilde yaralanan veya hayatını kaybeden kişinin aile bireylerine maddi desteğin kaybını telafi etmek amacıyla verilir. Bu tazminat, kazanın yalnızca bir tarafı ilgilendirdiği durumlarda, kazazedelerin aile bireylerinin yaşam standartlarını korumalarına yardımcı olmayı hedefler.
Destekten yoksun kalma tazminatının talep edilmesi için, öncelikle ölen veya yaralanan kişinin aile bireylerine maddi destek sağladığının kanıtlanması gerekir. Tazminat miktarının hesaplanması, ölen kişinin gelir düzeyi, aile bireylerinin ekonomik ve sosyal durumları ile yaşam maliyetlerine dayanır. Ayrıca, sürücünün kaza anındaki kusuru ve kazanın nedenleri de bu süreçte önemli rol oynar.
Bu tür tazminat davaları, belirli yasal süreler içinde açılmalıdır ve sürecin yönetimi, hukuki danışmanlık ve mahkeme süreçleri ile desteklenir. Bu, aile bireylerinin adil bir şekilde tazmin edilmesini sağlamak ve maddi kayıplarını mümkün olan en iyi şekilde gidermek için gereklidir.
HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
Haksız fiilden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin haksız bir eylem sonucu ölmesi veya ciddi şekilde yaralanması nedeniyle, bu kişiden maddi destek gören aile bireylerinin yaşadığı maddi kaybı telafi etmek için ödenen bir tazminattır. Bu tazminat, genellikle trafik kazaları, iş kazaları veya diğer tür haksız fiil olaylarında gündeme gelir.
Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminatın Özellikleri:
Haksız Fiilin Tanımı: Haksız fiil, bir kişinin başka bir kişiye zarar vermesi şeklinde gerçekleşir. Bu, fiziksel yaralanma, ölüm veya maddi zarar şeklinde olabilir. Haksız fiilin yasal olarak kabul edilebilmesi için, fiilin kasıtlı veya ihmal sonucu gerçekleşmiş olması gerekir.
Zarar Görenlerin Durumu: Destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek kişiler, ölen veya yaralanan kişinin maddi desteğine doğrudan bağımlı olan eş, çocuklar veya diğer yakın aile üyeleridir. Bu kişiler, ölenin gelirine, bakımına veya diğer finansal katkılarına güvenerek yaşamlarını sürdürmekteydiler.
Tazminat Miktarının Hesaplanması: Tazminat miktarı, ölen veya yaralanan kişinin kazandığı gelir, sağladığı maddi destek miktarı ve aile bireylerinin ihtiyaçları dikkate alınarak hesaplanır. Ayrıca, ölen kişinin yaşam beklentisi, sağlık durumu ve aile bireylerinin ekonomik durumu gibi faktörler de göz önünde bulundurulur.
Yasal Süreç: Haksız fiil sonucu açılan destekten yoksun kalma tazminatı davaları, genellikle sivil mahkemelerde işlenir. Davacıların, ölen veya yaralanan kişinin maddi desteğine bağımlı olduklarını ve haksız fiil sonucu bu desteğin kesildiğini kanıtlamaları gerekmektedir.
Zaman Aşımı: Bu tür davalar için zaman aşımı süresi genellikle haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yıl içinde dava açılması gerektiğidir. Ancak, bu süre zararın ve haksız fiilin fark edildiği tarihe göre değişiklik gösterebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplanırken 3.Kişiye Kusurun Yansıtılmaması İlkesi
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamalarında uygulanan “3. kişiye kusurun yansıtılmaması ilkesi”, tazminatın adil ve odaklı bir şekilde hesaplanmasını sağlar. Bu ilke, yalnızca zarar veren ve zarar gören kişiler arasındaki doğrudan ilişkiye odaklanılmasını gerektirir, bu da sürecin daha basit ve hızlı ilerlemesine yardımcı olur.
Üçüncü şahısların kusurlarını dikkate almadan yapılan bu hesaplama, zarar gören kişinin yaşadığı maddi kaybın doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlamak için tasarlanmıştır.
Bu yaklaşım, dava süreçlerini sadeleştirir ve zarar gören kişilere yönelik kararların daha hızlı alınmasına olanak tanır. Hukuki açıdan, zararın ve kusurun net bir şekilde tanımlanmasını kolaylaştırarak, tazminat davalarının daha etkin bir şekilde sonuçlandırılmasına katkıda bulunur. Sonuç olarak, bu ilke, zarar gören bireylerin haklarının korunması ve maddi desteklerinin adil bir şekilde sağlanması için kritik öneme sahiptir.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU
Destekten yoksun kalma tazminatında sigorta şirketinin sorumluluğu, özellikle trafik kazaları ve iş kazalarında önem taşır. Sigorta şirketleri, poliçe kapsamında belirlenen şartlar çerçevesinde, kaza sonucu zarar gören kişilere veya ölen kişinin yakınlarına maddi tazminat ödemesi yapabilir.
Sigorta Şirketinin Sorumlulukları:
• Zorunlu Trafik Sigortası: Trafik kazalarında, her aracın sahip olması gereken zorunlu trafik sigortası, kazaya karışan diğer tarafın uğradığı maddi zararları ve yaralanmaları kapsar. Bu sigorta aynı zamanda, ölüm halinde destekten yoksun kalan kişilere tazminat ödenmesini de içerir.
• Mesleki Sorumluluk Sigortası: İş kazaları durumunda, işverenlerin yaptırmış olduğu mesleki sorumluluk sigortası, çalışanların kazalarda uğradığı zararları kapsayabilir. Bu, çalışanın yaralanması veya ölmesi durumunda, ailesine destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesini de içerebilir.
• Tazminatın Hesaplanması: Sigorta şirketi, ölen veya yaralanan kişinin maddi katkılarını ve destekten yoksun kalan aile bireylerinin maddi ihtiyaçlarını değerlendirerek tazminat miktarını hesaplar. Bu hesaplama, kişinin geliri, aile bireylerinin yaşam maliyetleri ve diğer ekonomik faktörler dikkate alınarak yapılır.
• Hukuki Süreç ve İtirazlar: Sigorta şirketinin ödeme yapma kararı, bazen itirazlara ve hukuki süreçlere konu olabilir. Aile bireyleri veya hak sahipleri, sigorta şirketinin önerdiği tazminat miktarını yetersiz bulduklarında, yargı yoluyla haklarını arayabilirler.
• Polite Şartları ve Kapsam: Sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçe şartlarına ve kapsamına bağlı olarak değişiklik gösterir. Poliçede belirtilen limitler ve şartlar, tazminatın kapsamını ve miktarını belirler.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?
Destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinde icra işlemi başlatılabilmesi için tazminatın mahkeme tarafından kesinleşmiş olması gerekir. Tazminatın kesinleşmesi, mahkeme kararının tüm yasal yollar tüketilene kadar geçerli olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Eğer karar kesinleşmişse, yani tüm itiraz yolları tüketilmiş veya süresi içinde itiraz edilmemişse, bu karar üzerinden icra takibi başlatılabilir.
Tazminatın Kesinleşmesi Süreci:
• Mahkeme Kararı: Mahkeme, destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili bir karar verir. Bu karar, ilk olarak temyiz edilebilir. Temyiz süreci, kararın üst mahkeme tarafından incelenmesi demektir.
• Temyiz Süreci: Eğer karar temyiz edilirse, Yargıtay bu kararı gözden geçirir. Yargıtay kararı onarsa veya temyiz başvurusu yapılmazsa, mahkeme kararı kesinleşir.
• Kesinleşme: Kararın kesinleşmesi, artık hukuki sürecin tamamlandığı ve kararın yürürlüğe girebileceği anlamına gelir. Bu aşamadan sonra alacaklılar, yani tazminatı hak eden kişiler, icra dairelerine başvurarak tazminatın tahsilatı için icra işlemi başlatabilir.
İcra İşlemi:
Kesinleşmiş bir mahkeme kararı üzerine, alacaklılar icra dairesine başvuruda bulunarak borçludan (genellikle sigorta şirketi veya zarar veren taraf) tazminat miktarının tahsil edilmesini talep edebilir. Bu süreç, icra yasalarına göre yürütülür ve alacaklının tazminatını güvence altına almayı amaçlar.
Sonuç olarak, destekten yoksun kalma tazminatının icraya konulabilmesi için ilgili mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Kesinleşmeyen bir karar üzerinden icra işlemi başlatılması mümkün değildir. Bu, tazminat davalarında alacaklıların haklarını korurken, aynı zamanda yasal süreçlerin adil ve düzenli bir şekilde işlemesini sağlar.
Anne Baba Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Alabilir Mi?
Evet, anne ve baba, çocuklarının ölümü veya ciddi yaralanması durumunda destekten yoksun kalma tazminatı alabilirler, özellikle eğer bu çocuklar onlara maddi destek sağlıyorlarsa. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen ya da ağır şekilde yaralanan kişilerin finansal katkılarına bağlı olan kişilere ödenir. Bu tazminat, haksız bir fiilden kaynaklanıyorsa, mağdur olan aile bireyleri tarafından talep edilebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası Arabuluculuk Zorunlu Mu?
Türkiye’de destekten yoksun kalma tazminatı davalarında arabuluculuk süreci genellikle zorunludur, özellikle iş kazaları ve bazı trafik kazaları sonucunda açılan davalarda. Arabuluculuk, tarafların mahkemeye gitmeden önce bir uzlaşıya varmalarını teşvik eder, süreci hızlandırır ve maliyetleri düşürür.
Eğer taraflar arabuluculukta anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma yasal olarak bağlayıcı hale gelir ve dava açılmasına gerek kalmaz. Anlaşmaya varılamazsa, taraflar mahkemede dava açma haklarını korurlar. Bu süreç, hukuki çatışmaların çözümünde etkili ve verimli bir yöntem olarak kabul edilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Maddi Tazminat Mıdır?
Destekten yoksun kalma tazminatı, zarar gören kişilere ödenen bir maddi tazminat türüdür. Bu tazminat, bir kişinin ölümü veya ağır yaralanması sonucu o kişiden maddi destek alamaz hale gelen aile bireylerine yöneliktir. Tazminatın amacı, ölen veya yaralanan kişinin sağladığı ekonomik katkının kesilmesi nedeniyle aile bireylerinin yaşadığı maddi kaybı telafi etmektir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen veya yaralanan kişinin aile bireylerine sağladığı maddi destek miktarını temel alarak hesaplanır. Hesaplama sürecinde, ölen veya yaralanan kişinin geliri, mesleği, gelecekteki kazanç potansiyeli gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Ayrıca, aile bireylerinin yaşam maliyetleri, ihtiyaçları ve ölen kişiye olan bağımlılık dereceleri de tazminat miktarını etkileyen önemli faktörlerdendir.
Bu tazminat, zarar gören aile bireylerinin ekonomik güvencesini sağlamak ve onların maddi olarak desteklenmelerini sürdürebilmek amacıyla verilir. Dolayısıyla, destekten yoksun kalma tazminatı kesinlikle maddi bir tazminat olarak sınıflandırılır ve hukuki süreçlerde bu çerçevede ele alınır.